Dev Buzdağı Karaya Oturdu! Bilim Dünyası Bu Olaya Kilitlendi

Dünyanın en büyük buzdağı olarak tanınan A23a, uzun bir seyahat sonrasında Güney Georgia Adası'nın kıyılarında sığ suya yerleşti. Yaklaşık olarak iki Büyük Londra boyutundaki bu devasa buz kütlesi, bilim insanlarının dikkatini çeken önemli bir evreye girdi. A23a'nın erime sürecinin hızlanması, okyanus ekosisteminde büyük değişikliklere neden olabileceği endişesini doğuruyor.

BUZDAĞI KIRILMAYA YÜZ TUTUYOR

A23a'nın güneybatı sahillerinde parçalanmanın başlaması bekleniyor ve bu durum bölgedeki balıkçıları dev buz kütleleriyle başa çıkma zorunluluğuyla karşı karşıya bırakabilir. Özellikle macaroni penguenleri ve diğer deniz canlılarının besin kaynaklarının azalması riski hakkında uyarılar yapılıyor. Bununla birlikte, bilim insanları buzdağının erimesiyle ondaki besinlerin okyanusa karışmasının, deniz ekosisteminde olumlu etkiler yaratabileceğine de dikkat çekiyor.

İngiltere Antarktika Araştırma Kurumu'ndan Prof. Nadine Johnston, "Bu, çölde dev bir gıda kaynağını konteynırdan çıkarıp bırakmaya benziyor" diyerek karlarının eriyen buzdağının okyanus ekosistemine katkısına işaret etti. Buz kütlesinin içinde yıllardır hapsedilmiş besinlerin suya karışmasıyla fitoplankton popülasyonunda büyük bir artış yaşanmasının muhtemel olduğu öngörülüyor.

40 YILLIK SERÜVENİN SONU

A23a'nın yolculuğu 1986 yılında Antarktika'daki Filchner-Ronne Buz Sahanlığı’ndan kopmasıyla başlamıştı. O tarihten beri okyanus akıntılarında sürüklenen buz kütlesi, geçen Aralık ayında serbest kaldı ve daha sıcak sulara yöneldi.

Prof. Huw Griffiths, "Buzdağının kaçınılmaz sonu erimedir. Ancak A23a'nın bu kadar uzun süre direniş göstermesi ve sadece yüzde 25'ini kaybetmesi oldukça dikkat çekici" diyerek buzdağının dayanıklılığını vurguladı.

BBC’nin haberine göre, bilim insanları buzdağının mevcut konumunun çevre ekosistemi üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtiyor. Bu dev buz kütlesi, okyanus tabanının üzerindeyken kayalara ve deniz tabanındaki yaşam alanlarına zarar verebilir. Deniz mercanları, deniz salyangozları ve süngerler gibi binlerce canlının yaşam alanları tehdit altında. Ancak uzun vadede eriyen buzdağının okyanusa sağladığı besinlerin yeni ekosistemlerin oluşumuna katkı sunabileceği vurgulanıyor.